Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

  1. Ana Sayfa
  2. Tedaviler
  3. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (ÇMOT), çocukların doğal iletişim aracı olan oyun yoluyla kendilerini ifade etmelerine ve iç dünyalarını keşfetmelerine olanak tanıyan, kanıta dayalı bir psikoterapi yaklaşımıdır. Özellikle konuşma becerileri henüz tam olarak gelişmemiş veya duygusal ifade konusunda zorlanan çocuklar için oldukça etkili bir yöntemdir.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Nedir?

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Carl Rogers’ın kişi merkezli terapi prensiplerine dayanır. Bu yaklaşımda terapist, çocuğun kendi çözümlerini bulabileceğine ve kendi içindeki potansiyeli harekete geçirebileceğine inanır. Terapist, yargılayıcı olmayan, empatik ve koşulsuz kabul eden bir ortam sunarak çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Bu güvenli alan içinde çocuk, oyuncaklar aracılığıyla duygusal çatışmalarını, travmalarını ve zorluklarını sembolize ederek ifade eder. Oyun, çocuk için bir dil ve bir ifade aracı haline gelir.

Bu terapi süreci, çocuğun kendini en rahat hissettiği şekilde, terapist ile güven dolu bir ilişki kurmasına olanak tanır. Terapist, çocuğun oyunlarını gözlemleyerek, onun duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını anlamaya çalışır. Çocuk, oyun aracılığıyla problemleri, korkuları ve endişelerini keşfederken, terapist bu süreci yönlendirir ve gerekli müdahaleleri yapar. Oyun terapisi, çocukların dili olamayan, hislerini ya da yaşadıkları olumsuzlukları dışa vuramadığı durumlarda oldukça etkili bir terapi yöntemidir.

ÇMOT'un Temel Prensipleri

ÇMOT’un başarısı, belirli temel prensiplere sıkı sıkıya bağlı kalmaktan geçer:

  • Koşulsuz Kabul: Terapist, çocuğun tüm duygu ve davranışlarını koşulsuz bir şekilde kabul eder. Bu, çocuğun kendini tamamen güvende ve anlaşılmış hissetmesini sağlar.

  • Empatik Anlayış: Terapist, çocuğun bakış açısını anlamaya çalışır ve onun duygusal dünyasına empatiyle yaklaşır. Çocuğun yaşadığı deneyimleri anlamaya çalışmak, ona değer verildiğini hissettirir.

  • Güven ve Sınırlar: Oyun odası, çocuk için güvenli bir alan olmalıdır. Aynı zamanda, terapist belirli sınırlar koyarak çocuğun ve odanın güvenliğini sağlar. Bu sınırlar, çocuğa yapılandırılmış bir özgürlük alanı sunar.

  • Çocuğun Liderliği: Çocuk, oyunun ve terapinin lideridir. Terapist, oyuna müdahale etmek yerine, çocuğun oyununu takip eder ve onun spontane ifadesini destekler.

  • Yansıtma: Terapist, çocuğun oyunundaki duygu ve eylemleri yansıtarak, çocuğun kendi davranışlarını ve duygularını fark etmesine yardımcı olur. Örneğin, “Araban çok hızlı gidiyor gibi görünüyor!” veya “Kızgın olduğunu görüyorum.” gibi ifadeler kullanılabilir.

  • Terapi İlişkisi: En önemli prensiplerden biri, terapist ile çocuk arasında kurulan güçlü ve güvene dayalı terapötik ilişkidir. Bu ilişki, çocuğun iyileşme sürecinin temelini oluşturur.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Hangi Durumlarda Uygulanır?

ÇMOT, geniş bir yelpazedeki çocukluk dönemi zorlukları için etkili bir terapi yöntemidir:

  • Duygusal ve Davranışsal Problemler: Agresyon, öfke kontrol sorunları, içe kapanıklık, kaygı, korkular, depresif belirtiler.

  • Travmatik Yaşantılar: İstismar, ihmal, doğal afetler, kaza gibi travmatik olaylar yaşamış çocuklar.

  • Ailevi Değişimler: Boşanma, ebeveyn kaybı, taşınma gibi önemli ailevi değişikliklere uyum sağlamakta zorlanan çocuklar.

  • Sosyal Becerilerde Zorluklar: Akran ilişkilerinde sorunlar, utangaçlık, sosyal fobi.

  • Akademik Zorluklar: Okulda uyum sorunları, öğrenme güçlüğüyle ilişkili duygusal tepkiler.

  • Gelişimsel Zorluklar: Otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi durumlarda eşlik eden duygusal ve sosyal zorluklar.

  • Kronik Hastalıklar: Kronik bir hastalıkla başa çıkmak zorunda kalan çocukların duygusal yüklerini hafifletmek.

Oyun Terapisi Türleri Nelerdir?

Oyun terapisi, çocukların duygusal ve davranışsal zorluklarını anlamak ve çözmek için kullanılan çeşitli yöntemlere dayalı bir yaklaşımdır. Bu terapi, farklı teorik temellere ve yaklaşımlara göre farklı türlerde uygulanabilir. İşte en yaygın Oyun terapisi türleri:

  1. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (Person-Centered Play Therapy): Bu türde terapist, çocuğa oyun aracılığıyla kendini ifade etme özgürlüğü tanır. Çocuk, iç dünyasını keşfederken, terapist yalnızca çocuğun duygularını anlamaya çalışır ve müdahalelerde bulunmaz. Terapi sürecinde çocuğun liderliği sağlanır.

  2. Yapılandırılmış Oyun Terapisi (Directive Play Therapy): Terapist, çocukla birlikte belirli hedeflere yönelik bir oyun süreci oluşturur. Bu türde terapist, çocuğa daha fazla yönlendirici ve rehberlik edici müdahaleler yapar. Çocuğun duygusal ya da davranışsal sorunları üzerinde aktif olarak çalışılır.

  3. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi (CBT Play Therapy): Bilişsel davranışçı yaklaşımın oyunla birleştirilmesidir. Bu türde terapist, çocuğun olumsuz düşünce ve davranışlarını belirleyerek, bu düşünceleri değiştirmeyi ve olumlu davranışları güçlendirmeyi amaçlar. Oyun, bu sürecin içine entegre edilir.

  4. Psikoanalitik Oyun Terapisi (Psychoanalytic Play Therapy): Freudyen teorilere dayanan bu terapi türü, çocuğun bilinçaltındaki duygular ve düşüncelerle çalışmayı amaçlar. Oyun, çocuğun bilinçaltındaki gizli duygusal çatışmaları keşfetmesine yardımcı olur ve bu çatışmalar terapist tarafından analiz edilir.

  5. Aile Temelli Oyun Terapisi (Family Play Therapy): Bu yaklaşımda, çocuğun terapisine aile üyeleri de dahil edilir. Aile, çocuğun yaşadığı sorunlarla başa çıkmak için birlikte çalışır ve aile içindeki dinamiklerin iyileştirilmesi hedeflenir.

Her bir oyun terapisi türü, çocuğun bireysel ihtiyaçlarına ve terapistin yaklaşımına göre şekillenir. Terapistler, çocukların yaşadığı duygusal ve davranışsal sorunlara en uygun türü seçerek, etkili bir tedavi süreci sağlar.

ÇMOT'un Faydaları

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, çocukların gelişimine birçok olumlu katkı sağlar:

  • Duygusal İfade Becerilerini Geliştirir: Çocuklar, oyun aracılığıyla duygularını güvenli bir şekilde ifade etmeyi öğrenirler.

  • Özsaygıyı Artırır: Koşulsuz kabul ortamı, çocuğun kendini değerli ve yeterli hissetmesine yardımcı olur.

  • Problem Çözme Becerilerini Güçlendirir: Oyun içinde karşılaştığı sembolik zorluklar aracılığıyla gerçek hayattaki sorunlara çözüm bulma becerileri geliştirir.

  • Sosyal Becerileri Destekler: Oyun, akran ilişkilerinde deneyimlenen zorlukların provalarının yapılmasına ve yeni sosyal becerilerin öğrenilmesine olanak tanır.

  • Stres ve Kaygıyı Azaltır: Oyun, çocukların biriken streslerini ve kaygılarını dışa vurmalarına ve rahatlamalarına yardımcı olur.

  • Daha Sağlıklı İlişkiler Kurmayı Öğrenir: Terapist ile kurulan güvenli ilişki, çocuğun diğer ilişkilerinde de sağlıklı sınırlar ve iletişim kurmasına örnek teşkil eder.

  • Travma İyileşmesini Destekler: Çocuklar, oyun aracılığıyla travmatik deneyimlerini yeniden canlandırarak bu deneyimlerin üstesinden gelmelerine yardımcı olur.

ÇMOT'ta Oyuncakların Rolü ve Önemi

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi’nin kalbinde, çocuğun kendini ifade etme aracı olarak kullandığı oyuncaklar yer alır. Oyun odasındaki oyuncaklar rastgele seçilmez; belirli kategorilerde ve çeşitli işlevleri yerine getirecek şekilde titizlikle bir araya getirilir. Oyuncaklar, çocuğun içsel deneyimlerini dışa vurmasına, duygusal çatışmalarını canlandırmasına ve sosyal becerilerini geliştirmesine olanak tanır.

Oyuncakların temel işlevleri şunlardır:

  • Duygusal İfade: Oyun odasındaki oyuncaklar, çocukların sözcüklerle ifade edemedikleri duyguları (öfke, korku, neşe, üzüntü vb.) sembolik olarak dışa vurmalarına yardımcı olur. Örneğin, bir çocuk saldırganlık duygularını bir oyuncak canavar aracılığıyla ifade edebilirken, bir diğeri küçük bir bebeğe sarılarak şefkat ihtiyacını gösterebilir.

  • Gerçekliği Canlandırma ve Kontrol Etme: Çocuklar, oyuncaklar aracılığıyla gerçek hayatta yaşadıkları deneyimleri (örneğin, evdeki bir tartışma veya okulda yaşanan bir zorbalık olayı) yeniden canlandırabilirler. Bu, onlara durum üzerinde kontrol hissi verir ve başa çıkma stratejileri geliştirmelerine yardımcı olur.

  • İlişkisel Dinamiklerin Keşfi: Aile figürleri, hayvanlar ve kuklalar gibi oyuncaklar, çocuğun aile içindeki rolleri, ilişkisel dinamikleri ve beklentileri keşfetmesini sağlar. Çocuk, bu oyuncaklar aracılığıyla farklı senaryoları deneyimleyerek sosyal ilişkilerini anlamlandırma fırsatı bulur.

  • Travma İşleme: Özellikle travmatik yaşantılar geçirmiş çocuklar için oyuncaklar, travmayı güvenli bir ortamda yeniden canlandırma ve işleme aracı olabilir. Bu, çocuğun olayı parça parça ele almasına ve duygusal olarak rahatlamasına yardımcı olur.

  • Fiziksel ve Duyusal Boşalım: Kum tablası, su oyuncakları, hamur gibi materyaller, çocukların fiziksel ve duyusal olarak boşalım sağlamalarına yardımcı olur. Bu tür oyunlar, özellikle stresli veya gergin çocuklar için rahatlatıcı olabilir.

Bloom Psikoloji’nin oyun odasında bulunan oyuncak kategorileri ve örnekleri:

  • Gerçekçi Oyuncaklar: Bebekler, ev eşyaları, mutfak setleri, arabalar, trenler. Bu oyuncaklar, çocuğun günlük yaşam deneyimlerini canlandırmasına yardımcı olur.

  • Agresyon ve Duygusal Boşalım Oyuncakları: Yumuşak toplar, oyuncak silahlar (sembolik kullanım için), kum torbası, kuklalar. Bu oyuncaklar, çocuğun öfke ve hayal kırıklığı gibi güçlü duyguları güvenli bir şekilde dışa vurmasına izin verir.

  • Yaratıcılık ve İfade Oyuncakları: Boyama malzemeleri, oyun hamurları, kil, legolar, yapı blokları. Bu oyuncaklar, çocuğun yaratıcılığını kullanmasına ve soyut kavramları somutlaştırmasına yardımcı olur.

  • Kum Tepsisi ve Minyatürler: Kum tepsisi, çocuğun iç dünyasını üç boyutlu olarak inşa etmesine olanak tanır. Çeşitli minyatür figürler (insanlar, hayvanlar, binalar, doğa objeleri) çocuğun sembolik bir dünya yaratmasını sağlar ve bu dünya üzerinden kendini ifade etmesine yardımcı olur.

  • Fantastik Oyuncaklar: Kostümler, maskeler, ejderhalar, canavarlar, süper kahraman figürleri. Bu oyuncaklar, çocuğun hayal gücünü kullanmasına, farklı rollere bürünmesine ve gerçeklikten kaçış yolları bulmasına olanak tanır.

  • Yapı ve İnşaat Oyuncakları: Bloklar, legolar, ahşap parçalar. Bu oyuncaklar, çocuğun problem çözme becerilerini, planlama yeteneğini ve ince motor becerilerini geliştirmesine yardımcı olur.

Psk Dr. Fatma Kayım
Beril Eser Odabaşı Bloom
Uzman Psikolog Mert Kaya
Psikolog, Çocuk Ergen Psikologu İrem Bengü Yılmazcan
Bize Hemen Ulaşın!

Duygusal İhtiyaçları Giderir.

Oyun terapisi, çocukların kendilerini en rahat şekilde ifade etmelerini sağlar, bu sayede duygusal ihtiyaçları ve sorunları güvenli bir ortamda keşfedilir.

Bağ Güçlendirmesi Sağlar.

Oyun terapisi, çocukların aileleriyle olan iletişimini iyileştirir ve aile içindeki duygusal bağları kuvvetlendirir, aile dinamiklerini de güçlendirir.

Terapi Süreci Nasıldır?

Çocuk merkezli oyun terapisi süreci, çocuğun duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarına uygun bir şekilde şekillenir ve güvenli bir ortamda ilerler. Terapist, çocukla bir ilişki kurarak, onun iç dünyasını anlamaya çalışır. Oyun aracılığıyla çocuk, duygularını dışa vurabilir ve terapist, oyunları gözlemleyerek çocuğun ihtiyaçlarına göre müdahalelerde bulunur.

  • Değerlendirme: Terapist, çocuğun duygusal, bilişsel ve davranışsal ihtiyaçlarını belirlemek için bir değerlendirme süreci başlatır. Aile üyeleriyle görüşmeler yapılır ve çocuğun terapötik hedefleri belirlenir.
  • Oyun ve İfade: Çocuk, çeşitli oyun materyalleri kullanarak kendisini ifade eder. Bu süreçte, terapist çocuğun duygusal tepkilerini gözlemler ve anlamaya çalışır. Çocuk, yaşadığı stres, kaygı veya travmayı oyun yoluyla işlemeye başlar.
  • İlerleme ve Müdahale: Terapist, çocuğun ihtiyaçlarına göre çeşitli oyun teknikleri kullanır. Çocuk, oyunla birlikte problemleri keşfederken terapist de yönlendirme yapar. Bu süreç, çocuğun güvenini kazanmayı ve içsel çatışmalarını çözmeyi hedefler.
  • Kapanış ve Değerlendirme: Terapinin sonunda, çocuğun ilerlemesi değerlendirilir. Terapist, çocuğun gelişimini ve terapi sürecindeki değişimlerini analiz eder. Aile ile son değerlendirme yapılır ve sürecin nasıl devam edeceği konusunda geri bildirim sağlanır.

Ne Zaman Başvurmalı?

Çocuk merkezli oyun terapisi’ne başvurulması gereken zamanlar, çocuğun duygusal veya davranışsal sorunlar yaşadığı, aile içi iletişimde sıkıntılar olduğu veya travmatik bir deneyimden sonra iyileşme süreci gerektiği durumları kapsar. Ayrıca, çocukların yaşadıkları kaygılar, öfke patlamaları, okul problemleri veya uyum zorlukları gibi durumlar da terapi gerektirebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Çocuğunuzda gözlemlediğiniz bazı belirtiler oyun terapisi ihtiyacına işaret edebilir. Bunlar arasında ani ve kalıcı davranış değişiklikleri (aşırı öfke nöbetleri, içe kapanıklık, saldırganlık), duygusal zorluklar (sürekli kaygı, korkular, üzüntü, depresif belirtiler), uyku veya yeme düzeninde bozukluklar, okulda veya akran ilişkilerinde yaşanan sorunlar, travmatik bir olaya maruz kalma (boşanma, ölüm, kaza, istismar), veya regresyon (parmak emme, alt ıslatma gibi gelişim evresini gerileten davranışlar) sayılabilir. Eğer çocuğunuzun günlük yaşam kalitesini etkileyen bu tür sorunlar yaşıyorsa, bir uzmana danışmanız faydalı olacaktır.

ÇMOT genellikle 2 ila 12 yaş arasındaki çocuklar için en etkili yöntemlerden biridir. Bu yaş grubundaki çocuklar, kelimelerle ifade etmekte zorlandıkları duyguları ve deneyimleri oyun aracılığıyla daha rahat ve doğal bir şekilde ifade edebilirler. Ergenlik dönemindeki bireyler için ise farklı terapi yaklaşımları daha uygun olabilir.

Terapi süresi çocuğun ihtiyaçlarına, sorunun derinliğine ve gösterdiği ilerlemeye göre bireysel olarak değişir. Ortalama olarak birkaç aydan bir yıla kadar sürebilir. Seanslar genellikle haftada bir kez, 45-50 dakika şeklinde düzenlenir. Bazı durumlarda, başlangıçta haftada iki seans daha yoğun bir başlangıç yapılabilir.

Oyun odası, çocuğun kendini özgürce ifade etmesine olanak tanıyan çeşitli ve özel olarak seçilmiş oyuncaklarla donatılmıştır. Bu oyuncaklar arasında aile figürleri, hayvanlar, kum tepsisi ve minyatürler, boyama malzemeleri, oyun hamurları, kostümler, kuklalar, bloklar ve sembolik agresyon oyuncakları bulunabilir.

Terapist oyun sırasında çocuğun liderliğini takip eder, oyuna müdahale etmez. Çocuğun eylemlerini ve duygularını yansıtır, empati gösterir ve güvenli bir ortam sağlar. Terapist, yargılayıcı olmadan, çocuğun kendini keşfetmesine ve kendi çözümlerini bulmasına rehberlik eder.

Ebeveynler, çocuğun terapi sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Düzenli olarak (genellikle birkaç haftada bir) terapistle geri bildirim görüşmeleri yapılır. Bu görüşmelerde, çocuğun terapi dışındaki gözlemleri, evdeki değişiklikler ve ebeveynlerin çocuğa nasıl destek olabileceği konuları ele alınır. Çocuğun oyun seanslarının gizliliği ve güvenliği esastır, bu nedenle oyun içeriği detaylı bir şekilde paylaşılmaz. Ebeveynlere, terapide öğrenilen becerilerin günlük hayata aktarılması konusunda rehberlik edilir.

Çocuğunuzun başlangıçta terapiye karşı isteksizlik göstermesi doğaldır. Onu zorlamak yerine, terapi sürecini ve ne bekleyeceğini anlamasına yardımcı olmak önemlidir. Terapi odasının güvenli ve eğlenceli bir yer olduğunu, burada dilediği gibi oynayabileceğini ve duygularını ifade edebileceğini anlatabilirsiniz. İlk seansa ebeveynle birlikte gelme veya odanın tanıtılması gibi adımlar faydalı olabilir. Eğer direnç devam ederse, bu konuyu terapistinizle paylaşmanız önemlidir.

Oyun terapisi, duygusal ve davranışsal sorunları ele almak için etkili bir psikoterapi yöntemidir. Ancak, ilaç tedavisi yerine geçmez. Bazı durumlarda (özellikle şiddetli kaygı, depresyon veya dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi durumlarda), oyun terapisi ile ilaç tedavisi birlikte yürütülebilir ve bu kombinasyon daha etkili sonuçlar verebilir. Bu karar, çocuğun durumu ve bir çocuk psikiyatristi tarafından yapılacak kapsamlı bir değerlendirme sonucunda verilmelidir.

therapist posing

BİZE ULAŞIN.

Hemen Bir Terapi Seansı Randevusu Alın.

Siz de sağlıklı bir zihin için ilk adımı atın, birlikte güçlenelim.

WhatsApp ile Ulaşın